24 Şubat 2015 Salı

A Little Bit Life



 Koccccaa bi gülümsemeyle merhaba diyerek başlıyorum yazmaya. Zor geçen bi hafta ve yine de neşesini hiç kaybetmeden güçlenen bi Merlin...  İnsan alışınca umursamamaya cidden hayat daha bi kolay daha bi çekilir oluyo ama tabi ki bunda dostlarımın ve ailemin de payı yok değil. Neyse ki atlattım hiçbirinin önemi yok, ölmedik ya hahahahahah :')
 Şimdi gelelim bu hafta yazmayı planladıklarıma. Malumunuz yaz yaklaşıyor. Plajda, sokakta güzel görünmek için de spor yapıp forma girmek, kışın yediklerimizi yakmak gerek. O yüzden sizinle her sene kendim uyguladığım, kolay, eğlenceli ve bi o kadar da etkili olan egzersiz listemi paylaşıcam. Muhtemelen bi de bir markanın rujlarıyla ilgili bi yazı hazırlarım. Aaaaaa unutmadan ayrılık acısını üstünüzden atmayı kolaylaştıracak türkçe şarkılardan oluşan bi liste hazırlamaya da başladım söz verdiğim gibi. Şimdilik planlarım bunlar. İstedikleriniz olursa bana tumblrdan ya da burdan ulaşabileceğinizi biliyorsunuz. Mutlu, huzurlu günler. Takipte kalııın.

XOXO Sena

12 Şubat 2015 Perşembe

De Do La La 2



1. Titiyo - Come Along

 Kesinlikle eskimeyen, her dinlediğinizde aynı keyfi alacağınız, Titiyo’nun sesinden on üç yıllık muhteşem parça. Back vokallerine hayran olmamak adeta elde değil. "Come along with me, i'll ease your pain" sözüyle dilinize takılacağına emin olabilirsiniz!

                     

2. M83 - Reunion

  “ Wait” ve geçen hafta listemizde bulunan “Midnight City” ile M83’ün klipleri ile trilogysinin en etkileyici şarkılarından.”Daft punk”ı sevenlerin, tarzını beğeneceğini düşündüğüm bir grup M83. “Daft Punk”a göre biraz daha elektronik bir tarzları var, severek dinleyeceksiniz!




3. Kendrick Lamar (ft.Mary J.Blige) - Now or Never
 
 Sizlere bu hafta da hip-hop rap karışımı bir parça tavsiye etmekten kendimi alamayacağım. 2K Sports’un oyununda duydum ilk kez ve beni sözleri ile büyüledi bu parça. Daha sonra yakın geçmişin en başarılı hip-hopçılarından Kendrick Lamar’ın albümlerini dinlerken buldum kendimi. “I can feel the energy in the air, it feel like I'm supposed to be here.” Sözünü de dilimden düşüremediğimi belirtmeden edemeyeceğim. Bu tarz dinlemiyorsanız bile kesinlikle dinlediğinize değecek bir parça.


4. Eli Young Band - Even If  It Breaks Your Heart

 Country müziğinin bilinmeyen iyilerinden “Eli Young Band”. Eğer country müziğini merak ediyorsanız ve ilk dinlediğiniz country parça buysa kendinizi alamayacaksınız.”Even If It Breaks Your Heart” sizin için duygusal anların rahatlatıcı parçası olacak.




5. Fall Out Boy - Phoenix

 Birçoğumuzun, defilelerde, moda haftalarında sahne aldıklarından sonra tanıdığı Fall Out Boy grubunun açık ara en muazzam bulduğum parçası. Sert ritmi ve etkileyici klibi sizi dinlediğinize pişman etmeyecek, üstelik en özel müzik listelerinizde kendine yer bulacaktır.

8 Şubat 2015 Pazar

Mutluluk IN Ayrılık Acısı OUT


 Her yerde peçeteler, bakımsız bi surat, dağınık bi oda, karman çorman saçlar, fazlasıyla dinlenmiş öldürücü aşk şarkıları... Sürekli akla gelen anılar, beraber kurulmuş hayaller, ondan kalan hediyeler, fotoğraflar... Peki bu acı böyle sonsuza kadar mı gidecek? Tabi ki hayır, kendinize gelin. Hepimiz aşık olduk hepimiz acılar çektik ama bakın hayattayız, öyle aşk acısından falan ölünmüyor bi şekilde iyileşeceksiniz. Ama nasıl? Ben kendi yöntemimi anlatacağım size. Daha önce çok kez denenmiş ve sonuç alınmıştır güvenebilirsiniz bana -.-

Öncelikle yapacağımız şey onu düşünmemeye çalışmak. Kolay olmadığının ben de farkındayım ama yapmak zorunda olduğunuzu siz de biliyorsunuz. Sizi bu kadar üzmeye kimin hakkı var Allah aşkına? O yüzden onu düşünmemeye çalışacaksınız işte. İlk ağlamada yapamıyorum atamıyorum aklımdan falan da yok, bu bi süreç ne kadar süreceği ise sizin kararlılığınıza bağlı. Peki aklımızdan nasıl atalım? Şöyle: En çok yapmayı sevdiğiniz şeyler nelerse onları yapmaya yönelin, hiç bulamazsanız örgü örün. Valla ciddi söylüyorum örgü insanı durgunlaştırıyo. Neyse siz kitap okuyun, dizi izleyin, içinde aşk geçmeyen filmler izleyin ve ve veeee Demet Akalın dinleyin. Bu konuyla ilgili özel bi müzik listesi de hazırlıycam size yakın zamanda. 


 Aynen fotoğrafta da gördüğünüz gibi ondan kalan her şeyi doldurup bi kutuya çöpe atıyoruz. O an sakın romantik düşünüyüm falan demeyin toplayın ve atın bu kadar basit. Gerekiyorsa onu size hatırlatan tüm şeyleri de atın. Önce maddi olarak sonra manevi olarak kurtulacaksınız. Ama bu dönemde acınızdan geberseniz hüzünlü aşk şarkıları dinlemek yok. Gerekirse slow şarkılardan geçiş aşamasında Lana Del Rey dinleyin. O biraz beyni uyuşturduğu için bi süre dinginlik sağlar. Yine de gidip en hüzünlülerini dinlemeyin. 

 Ona ait çöpe attığınız şeylerin en önemlisine geldi sıra: Numarası. Numarayı silin canlarım, hemen. Hiç zart zurt etmeden hemen silin o numarayı çabuk. Sizin kendinizi rezil etmenizi ne ben isterim ne siz. Çok üzgün olduğunuzu, aşkınızdan yataklara düştüğünüzü onun bilmesine gerek yok. Telefonunuzdan uzak durun. 

 Kafanızdan onu atmaya az kaldı. Ama şimdi biraz arkadaş yardımı gerek. Arkadaşlarınızla dışarı çıkın. Onlarlayken de zırıl zırıl ağlamak falan yok. Konsere gidin, beraber dizi izleyin, alışveriş yapın, karaoke yapın, hatta maç izleyin. Bağıra çağıra, küfür ede ede maç izleyin. Ayrıca karaoke için de utanırım, sesim güzel değil, gidemem demek yerine bu adresten evde de karaoke yapabilirsiniz.



 Bunları yaptıktan sonra baya bi rahatladığınızı umut ederek bi sonraki adıma geçiyoruz: Değişiklik yap. Evet değişiklik yapıyoruz. Saçlarımızı kestirebilir, boyatabilir, uzatabilir, cilt maskeleri deneyebilir, bakıma gidebilir, masaja gidebilir hatta hamama da gidebilirsiniz. Değişiklik yapmaya da önce dışarıdan başlayıp sonra içeriye geçiyoruz. Yaptığınız değişikliğin sizi etkilemesine izin verin. Bırakın ruhunuz o değişikliğe uyum sağlasın. 

Bu dönemde muhtemelen size onu soran çok olacak. Anlatmayın. Bu kadar basit. İşinize yarayacak bi kaç kişi dışında kimseye anlatmakla kendinizi üzmeyin, bu saçmalıklarla uğraşmayın. Her şey bitip artık kendinizi iyi hissedince gönüllerini alırsınız, onlar da bi zahmet anlayışla karşılayıverirler. 

 Sorun sende değil bende palavrasını bi köşeye atma zamanı geldi. Sorun ondaydı şekerim. Seni üzmeye hakkı yoktu. Sırf bunun için bile sorun sende değil onda. 

 Kafayı rahatlatmanın çok güzel yollarından biri de spordur. Fitnessa, pilatese, voleybola, tenise bi şeylere başlayın. En olmadı bi zahmet evi falan temizlemeye kafa yorun hem ev halkı da mutlu olur. Siz de. 



Ve bir adım daha sonrası: Elimi sallasam ellisi belimi sallasam yüz ellisi aşaması.
Herhangi bi yeri sallamıyoruz yanlış anlamayın bayanlar baylar. Sadece etrafımıza bi dönüp bakıyoruz, kimler ilgileniyor, kimler yakınlaşmaya çalışıyor ne var ne yok. Sonra duruma göre yeni bir aşka yelken açıyor ya da -karşınızdakini de kesinlikle üzmeden- sadece zaman geçiriyorsunuz. Onu karşınızdaki kişiye kalbinizin durumuna göre siz ayarlarsınız. Sakın ha unutucam diye soluğu direkt başka insanların yanında almayın, o şey işe yaramaz bi döngüye sokar sizi. Zaman geçsin biraz kafanızdan atın sonra düşünürsünüz. Hem siz nasıl üzüldüyseniz sizin yüzünüzden de bi başkası üzülebilir, bu acıyı hissetmiş biri olarak başkalarına da siz yaşatmazsınız diye umuyorum.

 Dediğim gibi bu bi süreç. Benim gibi fazla duygusal olmayan bi insan için bi gece, duygusal biri için bi hafta, çok duygusal biri içinse iki bilemedin üç hafta sürebilir. Ama bu tamamen size bağlı. İsterseniz bi gecede de atarsınız hiç korkmayın. Yeter ki isteyin ve ondan uzak durun. Mutlu olmak zor değil, yeter ki mutlu olmaya karar verin.

XOXO Sena


5 Şubat 2015 Perşembe

Bohemian Rhapsody




Uzun, güzel, yorucu bi haftanın son gününden merhabaa. Bugün Ankara'nın güneşli, ılık, ışıl ışıl günlerinden biriydi. Tabi ki ben de bunu fırsat bilip hava kararana kadar eve girmedim. Çok sevdiğim bi arkadaşımla birlikteydim ve tabi ki yine alışveriş yaptım. Çok güzel bohemian tarzda ürünler satan bi yerden kolyeler, küpeler derken yine bi dünya takı aldım. Bi ara onların fotoğraflarını da atarım. 


 Havanın güzelliğinden yararlanıp etek giydim bugün. Uzun etek cidden çok güzel, çok rahat bi şey -bi de yürürken oraya buraya takılmasa- 
 Bu ara iyice Bohemian bi tarza büründüm sanırım hem ruhen hem bedenen. Şikayetçi de değilim. Bohemian tarz özgür, rahat ve hafiften çingenemsi bi tarz :') Cidden bana göre yani. 70'li yıllardan günümüze hala tercih ediliyor. Anı yaşamayı seven insanların karakterine oturacak güzel bi tercih. Bi de şimdilerde Boho Chic terimi kullanılıyor Bohemian tarz için. Tam anlamını karşılamamakla birlikte Boho Chic kavramı günümüz modasıyla bohem modasının birbirine uydurulması. Bohemian dediğimiz tarzın modası olmaz çünkü parçaları zaten bellidir. Modası gelmez ya da geçmez, modayı takip etmeye ihtiyaç duymaz. Boho Chic kavramı da bu yüzden var sanırım. 

Mutlu hafta sonları ❤️

                                    XOXO Sena


Good Girls Love Bad Boys



 Öyle bi alışmışız ki erkeklerin karı kız kesme, aldatma, sevmeme, önemsememe ihtimallerine kimimiz othello sendromunda kimimiz paranoyak olmuş durumda. Mükemmel erkekler de var cidden. Adam gibi adam diyorsun ama alışmışız ya her tarafta bi yılışığa rastlamaya acaba gay mi yok acaba bana rol mü yapıyo diye düşünmekten de kendimizi alamıyoruz. O adamların suçu yok bunda. Bizim de suçumuz değil. Bize erkekleri kötü anlattılar, erkektir yapar dediler biz de sizi tanıyınca inanamadık adam gibi adam beyler. Kafamızdaki erkek tabiri hep kötü yerleştirilince biz de nerde bi gavat, nerde bi kahpe, nerde bi şerefsiz gittik onu sevdik, üzdüler. Sonra da üzdüler bizi diye üzüldük. Siz de haklı olarak kızdınız. Kızlar hep mi kötü erkekleri sever diyerek… Üzgünüz beyler durum bu. Biz kandırıldık, bizim canımız yandı. Bizim canımız yanınca belki istemeden sizin canınızı da biz yaktık. Siz de kötülere karıştınız hatta belki. Ama çözüm bu değil, çözüm zihniyetleri değiştirmek. Yıllar alsa da bir ömür alsa da çabalamak. Neyse bayanlar baylar durum bu. Beyler siz bizi affedin, kızlar siz bize bu zihniyeti yerleştirenleri affetmeyin.


XOXO Sena

4 Şubat 2015 Çarşamba

Health Beauty Awards: Bebak Cosmetics


 Son 6 aydır kullandığım Bebak cilt bakım ürünlerini anlatma zamanı geldi diye düşünüyorum. Çoğu blogda gördüğünüzün aksine reklam amaçlı abartılmış bi ürün tanıtımı değil tamamen kendi gözümden bendeki etkilerinden yola çıkarak anlatacağım. Umarım işinize yarar.



Anlatmaya yüz temizleme jeliyle başlıyım. Bendeki yağlı ciltler için olanı. Cildim yağlıya dönük karma ve diğer ürün de kuru ve karma ciltler için olunca ben bunu almayı tercih etmiştim. Ürünü öncelikli alma sebebim alkol ve paraben içermiyor olmasıydı. Alkol ve parabenin cilde zararlarını umarım biliyorsunuzdur özellikle de parabenin kanserojen olduğunu. O açıdan ürünleri gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. 
Temizleme jeli çok hafif ve cidden ferahlatıcı. İçinde küçücük beyaz tanecikler ve biraz daha büyük mavi tanecikler var. Ama peeling özelliği falan sağlamıyor. Dediğim gibi çok hafif bi ürün yani makyajınızı temizledikten sonra ya da yatarken özellikle de uyanınca rahatlıkla kullanılabilecek bi yapısı var. Benim büyük bi yağlanma problemim yoktu ama sadece sabah uyanınca kullanmam bile tüm gün cildimde parlama, yağlanma vs problemleri olmuyor. Bi de içeriğinden midir bilmem kullandıktan sonra cilde bi beyazlama geliyo, temizleme özelliğiyle de alakalı olabilir bu. 



Gelelim toniğe. Size şimdi uzun uzun tonik kullanmanın öneminden, gereğinden bahsedecek değilim ama kullanmanızı öneririm. Bebak'ın toniği de yüz temizleme jeli gibi hafif. Daha önce bi çok markanın toniğini denemişliğim vardır ciddi söylüyorum bu kadar hafifini görmemiştim. İşe yaramıyor demiyorum hafif derken. İşe yarıyor ama mesela tonik sürdüğünüzde ağır bi koku olur ya ya da yanlışlıkla dudak kenarınızdan falan ağzınıza gelen o iğrenç tonik tadı, işte onlar bu tonikte çok fazla yok. Bana göre tonikler cilt temizleme ürünlerine göre biraz daha ağır olduğu için ben genelde sabahları makyaj yapmayacaksam toniği çok fazla kullanmam ama bu tonik sabah kullandığım zaman da ağır gelmiyor bana. Cildimde o tonikli ağır hissi bırakmıyor, yağlanma ve parlama konusunda da özellikle gençlere veya cildi hassas olanlara önerilebilecek en güzel ürünlerden diyebilirim. 




 Herkesin öve öve bitiremediği o acı badem sütünde sıra, ki bebak markasının duyulma sebebi de bu sütümsü yağımsı bakım ürünüdür. Bu ürün de parabensiz. Yağlı, temizleme ve nemlendirme özelliği yüksek bi ürün. Özellikle benim gibi göz makyajı temizleme özürlüsüyseniz ve cildiniz çok hassassa bu ürünle çok rahat edeceğinizi söyleyebilirim. Ben bunu bi süredir -biraz işimi garantiye almak için- yüzümü makyaj temizleyiciyle temizledikten sonra kullanıyorum, inanılmaz güzel bi hissiyat veriyo. Ve ve ve gelelim ben en çok taktığım konuya; gözenekler. Makyajdan, kirli havadan vs. gözenekler genişliyo. Genişleyen gözenek de sarkar çok kötü görünür vs vs. Bu ürün gözenekleri de daraltıyo. Test ettim onayladım, gönlünüz rahat olsun. 

Evet beybiyz bugünlük benden bu kadar, kendinize, ruhunuza, cildinize ve sevdiklerinize iyi bakın.

XOXO Sena