10 Mart 2015 Salı

Yaşamadan Ölmeye İtirazım Var


 Hayatın içinde fakat yaşamaya uzağız. Bi düzene oturtmuşlar bizi, hiç durmayan bi koşu bandına... Hepimiz aynı istikamette hiç ilerlemeden koşuyoruz. Pardon yerimizde sayıyoruz.
 Hem de öyle bi düzen ki doğrusu yanlış yanlışı doğru, kendine uymayan deli. Delirmek lazım yaşamak için.

Yaşamaya ilk adım delirmekle başlar çünkü.

 Kaçınız saçlarını sırf pembeye boyatmak istiyor diye boyadı? Kaçınız sokağın ortasında sevdiceğe "seviyorum ulaaaan" diye bağırabildi? Kaçınız özlemden kıvranırken atladı ona giden ilk otobüse?
Yaşadım demeyin kuru kuruya. Çünkü yaşamak okula gidip gelmek, kafelerde arkadaşlarla dedikodu yapmak, daha çok kazanmak için durmadan çalışmak değil.
 Yaşamak istiyorum diye bağırın kendinize. Deli desinler, kötü desinler, bencil desinler desinler de desinler. Siz yaşayın onlar konuşsun. Çünkü insan yaşamayınca dedikodusunu yapar, kendi yapamadığını elaleme kötüler. Yapabilse çünkü kendisiyle meşgul olacak ama diyorum ya yapan yaşarken yapamayan sadece konuşur. Gülün.

Var mısınız onlar konuşurken siz yaşamaya?


 Aslında yukarda anlattıklarımdan hiçbirini uygulayıp uygulamamanız umrumda değil. Ben bunları yazdım çünkü yalnız yaşamak istemiyorum. Sevgili arama yazısı da değil bu. Sadece anlatmak. Nasıl biriyle mutlu olurumu, nasıl biriyimi...

"Aşkım evlenince mutfağa köşe takımı da alırız di mi?" değilim ben. Ben "Traktör römorkunda gece seyahat de yapar mıyız?"ım. 

Pahalı restoranlarda grand tuvalet giyinip yanınızda taşıyabileceğiniz kız değilim, ben gecenin bi saati "İn aşağı size geldim." diyen sevdiceğin yanına buzluktan dondurma, çekmeceden iki kaşık alıp pijamalarla inecek kızım.

Diskolarda geceyi gün edip sahneleri kasıp kavuracak sevgili değilim, sokaktan geçerken hiç tanımadığınız insanların düğününde gelin damatla karşılıklı göbek atabileceğiniz kızım.

Kuğulu'da sevgilisinin eli omzunda fotoğrafı olacak kız değilim, Ankara'nın bilinmedik bi sokağında sevdiceğin omzuna atlarken çığlık çığlığa fotoğrafı olacak kızım.

Sevgiliye PES'te koyacak kafa yok bende, ben basket sahasında top karnına gelince yere yatıp ölü taklidi yaparken kahkahalara boğulacak yapıdayım.

Ele ele Bahçeli caddelerini arşınlamak yok aklımda, Mavigöl dolaylarında sevdiceğin omuzlarına oturup o yürürken ben yüzünü sevmek istiyorum.

Operada çekirdek çitleyip kahkaha atınca kovulmak istiyorum salondan.

Derbi günü Fenerbahçelilerin arasında Galatasaray gol atınca sevinip sevdiceğin yüzünün kızarıp "o bilmiyo bilmiyo" deyişini belleğime kaydetmek istiyorum.

Arabada Hande Yener dinleyip kavga eden çiftlere karşı bisiklette sevdiceğin arkasına oturup karnına sarılırken "aym e barbi görl in dı barbi vörld" diye diye bacaklarımı sallamak istiyorum.

Gecenin bi saati özledim diyip arayan sevdiceğin bana uykuyu haram etmesini istiyorum. 

Aslan belgeseli izlerken ağlamaya başlayınca kalbine yaslanıp çok seviyorum deyip daha da ağlamak istiyorum. Ben ağlarken gülüşünü izlemek istiyorum.

Şiirlerle değil, sevdicekle kahramanları olduğumuz masalları dinleyerek uyumak istiyorum.

Havuza gidip kokteylimizi yudumlarken gülüşülecek sevgili olmaz benden, ara sokakta halı yıkayan teyzeye yardım edelim istiyorum.

Kızılay'ın göbeğinde ellerimde buketlerle gezemem ben, sevgililer gününde çiçekçilik işine girelim dersen o ayrı.




Yani ben buyum anlatabiliyor muyum? 3. sınıfta aileleri tanıştıralım 4'te yüzük takarız değilim. Taso getirirsen oynarım ama.

XOXO Sena

2 yorum:

  1. Merlin sevgilinden ayrıldın mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgiliden ayrılmak olmaz sevgi bitmiştir.

      Sil