28 Mart 2015 Cumartesi

01.45



Ve şimdi başa sarıyorum tüm hislerimi. 
Kırılıp da söylenmemişlerimden başlıyorum. 
O ilk hissettiğim yere uzanıyorum önce. 
Sonra uzatıp bacaklarımı duvarlarla dertleşiyorum, hiç konuşmadan. 
Ilık bi duş sonrası bornozla girilmiş o sıcacık yatak...
Huzursuzca bi huzur ve hafif dinginlik...
Şimdi gerçekten başa sarıyorum.
Güvensizliklerimi bi köşeye atıp en fazla ne olur diyorum. 
Kriterlerimi çöpe atıyorum, spontaneliğe merhaba diyerek. 
Bir bir asimile olmuş özgün ruhların acısı geliyor aklıma. 
Ortama uyup sesini kısmış derken ortamsız bi hiç ruhları düşünüyorum. 
Komik. 
Sokakta kahkahalarla gülmek sıradan, ağlamak istisna. 
Ya da yanında biriyle konuşmak normalken kendi kendine konuşmak istisna. 
Bunlar çok komik işte. 
Şimdi kendime bakıyorum. 
Onlar normal, ben istisna. 
İşte hislerimin başladığı yer. 
İşte kırılmaya başladığım,
Keskinleştiğim yer. 
Onlar sıradan, ben istisna. 
Dokunmak sıradan, aşk istisna. 


             


Sessizliğin mi ses, sesin mi sessizlik yoksa susuşların mı bana hep yüksek volümlü bilmiyorsam da sesinde sessizliğim var, dudaklarında ruhum.
Ve bi kaç yudumluk ömrüm sesine ve sessizliğine mahkum.
Şimdi, şimdisi olmayan bi yerin öncesinde,
Belki sensizliğin son demindeyim. 
Dizlerimde hafiften ağrı ve sırtımda rüzgar. 
Gelişin o ilk hissettiğim yer olacak.

XOXO Sena



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder